Ali milli ve Yerlikaya

Sayın Yerlikaya’nın samimiyetine, çabasına ve hatta başarısına kendime her ne kadar engel olmaya çalışsam da hayran kalmıyor değilim fakat, hepsinin günün sonunda tek bir amaç uğruna kurgulandığını düşünüyorum: 2024 Yerel Seçimleri. Veya başka en popüler örneklerinden biri ‘Baba-oğul’ siyasetinin zirve yaptığı günümüzde “Babasını beğenmezdik ama şimdi gelse razıyız. Hepimiz ayrı ayrı ‘karşıt görüş’ olarak kabul ettiğimiz tarafın herhangi bir temsilcisine sempati beslemiş olsak da bu durum ya anlık gelişmiştir ya da -üzülerek belirtiyorum çünkü bana çok yapmacık geliyor- bir vefat durumundan sonra oluşmuştur. Türkiye siyasi tarihinde yer alan hiçbir siyasi özne hiçbir zaman ‘bütün’ diye tabir ettiğimiz farklı ideoloji ve bu ideolojilere ait olan farklı kitleler tarafından ortak bir kabul görmemiştir. ” şeklinde dillerde yer almakta. Kısaca, öyle ya da böyle hiçbirimiz bu döneme kadar tüm objektifliğimizle ‘biri’ üzerinde “Tamam, budur. . ” diyerek uzlaşamadık.

• Trabzonspor'dan ayrılan Busenaz Sürmeneli,
• Adana Demirspor, Youcef Atal'ı transfer
• A Milli Futbol Takımı'nın
• Adana Demirspor'dan Balotelli ve Yusuf
• Beşiktaş Kulübü Başkanı Hasan
• Yeni Aslan Derrick
• Sebastian Vettel, Audi ile temasları
• Efeler Ligi'nde 18.
• Mehmet Özdilek'ten Antalyaspor-Fenerbahçe
• Kar ve saрanak Tьrkiye'yi

Ali milli ve Yerlikaya

Sayın Yerlikaya’nın samimiyetine, çabasına ve hatta başarısına kendime her ne kadar engel olmaya çalışsam da hayran kalmıyor değilim fakat, hepsinin günün sonunda tek bir amaç uğruna kurgulandığını düşünüyorum: 2024 Yerel Seçimleri. . ” şeklinde dillerde yer almakta. Veya başka en popüler örneklerinden biri ‘Baba-oğul’ siyasetinin zirve yaptığı günümüzde “Babasını beğenmezdik ama şimdi gelse razıyız. Hepimiz ayrı ayrı ‘karşıt görüş’ olarak kabul ettiğimiz tarafın herhangi bir temsilcisine sempati beslemiş olsak da bu durum ya anlık gelişmiştir ya da -üzülerek belirtiyorum çünkü bana çok yapmacık geliyor- bir vefat durumundan sonra oluşmuştur. Türkiye siyasi tarihinde yer alan hiçbir siyasi özne hiçbir zaman ‘bütün’ diye tabir ettiğimiz farklı ideoloji ve bu ideolojilere ait olan farklı kitleler tarafından ortak bir kabul görmemiştir. Kısaca, öyle ya da böyle hiçbirimiz bu döneme kadar tüm objektifliğimizle ‘biri’ üzerinde “Tamam, budur. ” diyerek uzlaşamadık.