Geçtiğimiz hafta sosyal medyada yer alan bir haberi okuyunca, son yıllarda siyasetin içinde bulunduğu durumu daha iyi anlatan bir örneğin olamayacağını düşündüm. Gezi protestolarına katılmaktan kaçınan o dönemin bütün muhalefet partilerinin, Yargıtayın uluslararası hukuka aykırılığı çok açık son onama kararı karşısında, ayağa kalkmaları beklenirken, söylemleri yüzeyselliği, umutsuzlukları körüklüyor. Genel seçimi kaybeden muhalefet partisinin, İstanbul İl Başkanlığı adaylarından biri; “Kazanırsam, hiçbir partilim Belediyelerdeki işlerini çözmek için bundan sonra İYİ Partinin ilçe başkanlarının kapılarında beklemeyecek” diyordu. .
. Geçtiğimiz hafta sosyal medyada yer alan bir haberi okuyunca, son yıllarda siyasetin içinde bulunduğu durumu daha iyi anlatan bir örneğin olamayacağını düşündüm. Gezi protestolarına katılmaktan kaçınan o dönemin bütün muhalefet partilerinin, Yargıtayın uluslararası hukuka aykırılığı çok açık son onama kararı karşısında, ayağa kalkmaları beklenirken, söylemleri yüzeyselliği, umutsuzlukları körüklüyor. Genel seçimi kaybeden muhalefet partisinin, İstanbul İl Başkanlığı adaylarından biri; “Kazanırsam, hiçbir partilim Belediyelerdeki işlerini çözmek için bundan sonra İYİ Partinin ilçe başkanlarının kapılarında beklemeyecek” diyordu.