. 21 yıldır ülkeyi, AKP ve daha sonra oluşan Cumhur İttifakı yönetiyor. Kararlar verildi, sorumluluklar yüklenildi. Kalanların belirlenme anlayışı da kamoyunca artık öğrenilmiş durumda. Anayasa değişikliği, hemen yaz aylarında bir referandum ve gelsin kafalardaki “yeni Türkiye”. Yalnızca oluşacak sonuçlar belli değil. İktidar, “Bir aşamayı daha geçmek için bir engeli daha kaldırdık” anlayışıyla harekete geçecektir. Bu genelleme ve bilgiler bile muhalif partiler, yöneticileri ve liderleri için alarm zillerinin çalmasına neden oluyor bizce. Kafalardaki planlar. Hâlâ hiçbir sorun yokmuş gibi davranmaya devam edecek miyiz?",. 21 yılda iktidara karşı yalnızca bir kere, 2019’da kazanılmış bir başarı var. Onun dışında yenilgi üzerine yenilgi. . Bu noktada kapıyı aralık bırakıp muhalefete bakalım. . Bir ittifaka karşı, zaman zaman kendilerine de muhalefet ederek yarışacaklar. Yerel seçimlerde başarısızlık olsa da genel seçim sonuçlarıyla bir süre daha idare edecek durumdalar. Kazanmak zafer, kaybetmek siyasette hüsran olarak algılanıyor. Muhalif siyasi yapı ve kadroların çalışmalarında şu ana kadar büyük bir umut üretilmekte zorlanıldı. Parti yöneticilerinin bu dönemlerde ziyaretçisi çok olur, kafaları da karışık. Partilerin aday çalışmaları son aşamaya gelmiş durumda. Dağınıklar. Sonra seçimsiz bir dört yıl. İşbirliği konusunda neyin olacağı veya neyin olmayacağı da netleşmiş durumda. Muhalefetin en büyüğünden en küçüğüne hepsi genel hatlarıyla kararlarını verip adaylarını tercih ettiler. Birçok aday açıklandı, son kalanların da önümüzdeki hafta açıklanması gerekiyor. Kendi siyasi geleceklerini, partinin değerleri ve misyonuyla bütünleştirememiş yöneticilerin verdikleri karar da doğaldır ki kişisel oluyor. Ya yansırsa? İşte bu noktada kafalardaki planları düşünebiliriz. 31 Mart’ta yapılacak seçimlere iki aydan az bir süre kaldı. Genel seçimlerde muhalefet adayına oy veren yüzde 48’lik kitlenin öncelikleri, bir noktada toparlanıp toparlanmayacakları ise belirsiz. CHP, İYİ Parti, Gelecek Partisi, DEVA Partisi, Demokrat Parti, Saadet Partisi, Memleket Partisi ve yoğun olarak Kürt yurttaşların oy verdiği DEM Parti. Ancak kendileri açısından büyük bir hüsran gelişirse, kalan iktidar süresini tamamlamakta zorlanır, kafalardaki planlarını unutabilirler. Çünkü ittifak iktidarına karşı dağınık muhalefet yarışa giriyor. Son seçimlerden başarıyla çıktılar. İktidar, kendince bir “zafer” üretebilirse muhalefetin yaşayacağı acılara kesinlikle kayıtsız kalacaktır. Olası başarı ya da başarısızlığa giden yolun taşları şu an döşenmiş durumda. Bu aşamadan sonra siyasi muhalif yapıların, kadroların ve liderlerin durumları muhalif kitleden birçok kişinin de umurunda olmayabilir artık. . Bütün temenniler dağınıklığın sandığa yansımaması yönünde.
Kararlar verildi, sorumluluklar yüklenildi. Hâlâ hiçbir sorun yokmuş gibi davranmaya devam edecek miyiz?",. Ya yansırsa? İşte bu noktada kafalardaki planları düşünebiliriz. Bütün temenniler dağınıklığın sandığa yansımaması yönünde. 21 yıldır ülkeyi, AKP ve daha sonra oluşan Cumhur İttifakı yönetiyor. İşbirliği konusunda neyin olacağı veya neyin olmayacağı da netleşmiş durumda. Kendi siyasi geleceklerini, partinin değerleri ve misyonuyla bütünleştirememiş yöneticilerin verdikleri karar da doğaldır ki kişisel oluyor. Anayasa değişikliği, hemen yaz aylarında bir referandum ve gelsin kafalardaki “yeni Türkiye”. 21 yılda iktidara karşı yalnızca bir kere, 2019’da kazanılmış bir başarı var. Olası başarı ya da başarısızlığa giden yolun taşları şu an döşenmiş durumda. Muhalif siyasi yapı ve kadroların çalışmalarında şu ana kadar büyük bir umut üretilmekte zorlanıldı. Kafalardaki planlar. Ancak kendileri açısından büyük bir hüsran gelişirse, kalan iktidar süresini tamamlamakta zorlanır, kafalardaki planlarını unutabilirler. Yerel seçimlerde başarısızlık olsa da genel seçim sonuçlarıyla bir süre daha idare edecek durumdalar. Bu noktada kapıyı aralık bırakıp muhalefete bakalım. Onun dışında yenilgi üzerine yenilgi. 31 Mart’ta yapılacak seçimlere iki aydan az bir süre kaldı. Genel seçimlerde muhalefet adayına oy veren yüzde 48’lik kitlenin öncelikleri, bir noktada toparlanıp toparlanmayacakları ise belirsiz. Parti yöneticilerinin bu dönemlerde ziyaretçisi çok olur, kafaları da karışık. Yalnızca oluşacak sonuçlar belli değil. Kalanların belirlenme anlayışı da kamoyunca artık öğrenilmiş durumda. Muhalefetin en büyüğünden en küçüğüne hepsi genel hatlarıyla kararlarını verip adaylarını tercih ettiler. . Birçok aday açıklandı, son kalanların da önümüzdeki hafta açıklanması gerekiyor. Sonra seçimsiz bir dört yıl. . Son seçimlerden başarıyla çıktılar. Partilerin aday çalışmaları son aşamaya gelmiş durumda. Kazanmak zafer, kaybetmek siyasette hüsran olarak algılanıyor. . İktidar, “Bir aşamayı daha geçmek için bir engeli daha kaldırdık” anlayışıyla harekete geçecektir. CHP, İYİ Parti, Gelecek Partisi, DEVA Partisi, Demokrat Parti, Saadet Partisi, Memleket Partisi ve yoğun olarak Kürt yurttaşların oy verdiği DEM Parti. Dağınıklar. Bu genelleme ve bilgiler bile muhalif partiler, yöneticileri ve liderleri için alarm zillerinin çalmasına neden oluyor bizce. . İktidar, kendince bir “zafer” üretebilirse muhalefetin yaşayacağı acılara kesinlikle kayıtsız kalacaktır. Bu aşamadan sonra siyasi muhalif yapıların, kadroların ve liderlerin durumları muhalif kitleden birçok kişinin de umurunda olmayabilir artık. Bir ittifaka karşı, zaman zaman kendilerine de muhalefet ederek yarışacaklar. Çünkü ittifak iktidarına karşı dağınık muhalefet yarışa giriyor.